Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikoloji Kulübü tarafından bu yıl 7. kez düzenlenen Psikoloji Günleri, “Değişim” temalı konferanslar ve atölyeler ile bol etkileşimli iki güne sahne oldu.
Psikoloji alanında eğitim alan farklı üniversitelerden öğrencileri profesyonellerle bir araya getiren Psikoloji Günleri bu yıl değişime odaklandı. Değişim temasının multidisipliner bakış açısıyla ele alındığı 7. Psikoloji Günleri’nde alanında uzman psikiyatrist ve psikologların konferanslarının yanı sıra atölyeler, ödüllü bilgi yarışması, etkinlik sponsorları Nobel Yayınları’nın kitap ve British Time Dil Okulları’nın dil kursu çekilişleri ile mini konserler düzenlendi.
5-6 Mart tarihlerinde Haliç Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen 7. Psikoloji Günleri, 8 şehir ve 55 üniversiteden 600’ün üzerinde katılımcı ağırladı. Alanla ilgili güncel gelişmelere mercek tutmasının yanında farklı üniversitelerden öğrencilerin etkileşimine de imkân sunan etkinlikte Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Sağlık Bilimleri, Mühendislik, Çocuk Gelişimi gibi alanlardan da dinleyiciler yer aldı.
Psikoloji Kulübü Başkanı Edanur Alış’ın kulüp ve etkinlik hakkında bilgilendirici konuşmasıyla başlayan Psikoloji Günleri, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Z. Hakan Akpolat’ın konuşmasıyla devam etti. Psikoloji Kulübü’nün gösterdiği özveri ve çabayı takdir eden Akpolat, değişimin bir yaşam belirtisi olduğuna ve tabii olarak kaçınılmazlığına değinerek, psikolojinin değişimi anlama ve anlamdırmadaki önemi ile psikologların değişim sürecindeki sorumluluğuna dikkati çekti.
Farklı açılardan “değişim”
Açılış konuşmalarının ardından FSMVÜ Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Esra Macaroğlu “Eğitimde Dönüşüm” sunumuyla günün ilk oturumunu gerçekleştirdi. Teknolojik gelişmeler ile toplumsal değişim ve dönüşüm sürecinin eğitimde de dönüşümü beraberinde getirdiğinin altını çizen Macaroğlu, otizm tanılı özel gereksinimli bir bireyin erken çocukluk dönemindeki teşhisinden genç yetişkinliğe uzanan öyküsünü dinleyenlerle paylaştı.
Günün ikinci oturumunda “Değişim Sancısı” başlığıyla dinleyenlerle buluşan Klinik Psikolog Berçem Göktürk Duru, değişim, özgürlük ve değişimin getirdiği kaygıyı felsefi ve psikolojik açıdan ele aldı. Jean Paul Sartre’dan alıntılarla, varoluşçu bakış açısının değişim sürecine yaklaşımına odaklanan Duru, değişimin psikoterapideki karşılığına da değindi.
“Klinik Psikolojisi Perspektifinden Değişim: Kuramlar, Araştırmalar, Uygulamalar” başlığında üçüncü oturumda konuşan Prof. Dr. Özlem Sertel Berk, alandaki güncel gelişmelere değinerek, klinik vakada değişim sağlamak için öncelikle biyopsikososyal değerlendirme ışığında, içerisinde bulunulan evrenin ve bu evreye göre değişim için gerekli yöntemi belirlemenin önemini vurguladı.
Sokaktaki çocuğun değişmeyen yüzü
Psikoloji Günleri’nin ilk günü Prof. Dr. Gökhan Oral’ın çevrimiçi bağlantıyla gerçekleştirdiği konuşmasıyla devam etti. “Sokağın Değişmeyen Yüzü” metaforuyla ele aldığı sokaktaki çocuğun, belirli periyotlarla çeşitli profillerle ortaya çıkan bir yapı olduğundan söz eden Oral, “sokak çocuğu” olgusunun coğrafya ve içinde yaşanan kültürün özelliklerine bağlı olarak farklı profiller gösterebildiğini kaydetti.
Sokaktaki çocuk unsurunun bu zamana ait bir özellikmiş gibi görülse de çok erken çağlardan beri mevcut olduğunu tarihten örneklerle aktaran Oral, bu unsuru “Bir çocuğun biyolojik, fiziksel, sosyal ve ruhsal açıdan gelişmesi, büyümesi için gerekli olan çağına, coğrafyasına ve kültürüne uygun ortamın dışında yaşamını sürdürmeye mecbur bırakılması” olarak tanımladı. Çocukları sokağa iten nedenlere ve sokaktaki çocukların içerisinde bulunduğu gerçekliğe ışık tutan Prof. Dr. Oral, sokağın risklerine ve çocukların psikolojik sağlığına ilişkin meselelere dair bilgi ve tecrübelerini aktardı.
Kültürün değişime etkisi
İlk günün kapanışı Prof. Dr. Kemal Sayar’ın “Benliğin Dönüşümü” başlıklı konuşması ile yapıldı. Toplum içerisinde bireyin ve ilişkilerin şekillenme sürecini farklı kültürlerden örneklerle açıklayan Prof. Dr. Sayar, her kültürün, değişim ve değişim sürecindeki stres ile psikolojik sıkıntıyla farklı şekillerde ilgilendiğini, bu esnada bir kültürün diğerine üstünlüğü olmadığını vurguladı. Sadece sınanabilir olanı görmenin insanın hep benzeş olana odaklanarak farklılıkları yani zenginlikleri gözden kaçırmasına yol açtığını belirten Sayar, her kültürü öğrenilebilir, her insanı öğretmen olarak görebilecek bir bakış açısı geliştirmenin gerekliliğine işaret etti.
İkinci günün ilk konusu “dayatılmış güzellik”
7. Psikoloji Günleri’nin ikinci günü, Klinik Psikolog Alagün Belce Bahşi ile başladı. “Dayatılmış Güzellik” konulu oturumda, güzellik kavramı ve güzellik algısının sosyal medya etkisiyle nasıl değiştiği irdelendi. Sosyal medya ve güzellik algısına ilişkin çeşitli araştırmaların sonuçları üzerine tartışmaların gerçekleştiği oturumda, kişinin kendini güzel hissetmesi, güzelliğin iyi hissetmeye olan etkisi, daha fazla beğenilme arzusu ve sevilmeme kaygısı ile onaylanma ihtiyacı masaya yatırıldı.
İkinci oturumda Dr. Tolga Yıldız “Değişim Çağı: Yapay Zekâ” konulu sunumunda dünden bugüne zekâ kavramına değindi, yapay zekâyı felsefe, matematik ve psikoloji perspektiflerinden ele aldı. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi alanında ses getiren deney ve araştırmaları dinleyicilerle paylaşan Yıldız, katılımcılara psikoloji bilimi altında doğacak yeni bir alt alanın sinyallerini verdi.
Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu “Nöropsikoloji ve Beyin Teorilerindeki Değişim” konulu konferansıyla insanın beyni anlama serüvenine mercek tuttu. Prof. Dr. Hanoğlu, Eski Mısır’dan günümüze uzanan konuşmasında psikoloji, anatomi, tıp, davranış nörolojisi ve nöropsikolojiye değinerek nörobilim ve psikoloji paradigmalarının birleşimini aktardı. Hanoğlu, görüntüleme tekniklerindeki gelişme ve nöropsikoloji alanındaki ilerleme ile elde edilen güncel bulguları ve yeni bakış açılarını da dinleyenlerle paylaştı.
Farklı atölyelerle farklı deneyimler
Psikoloji Günleri’nin son oturumu Klinik Psikolog Eren Murat Dinçer’in “Biz Değişirken İlişkilerimize Neler Oluyor?” konuşmasıyla gerçekleşti. Kendilik gelişimi ve varoluş sürecinin ilişkileri nasıl şekillendirdiğine dair bilgi ve tecrübelerini sunan Dinçer, dinleyicilerin paylaşımlarıyla zenginleşen konuşmasında değişen çift ilişkilerini ve ilişkisel ifade biçimlerini, ilişkiye yönelen yeni etkenleri ve ilişkideki bireylerin birbirlerini değiştirme çabasını ele aldı. Kişinin kendisine yönelik merakının, kendini ve ötekini dinlemenin, karşılıklı zaman ayırmanın, birinin diğerini değiştirmesi yerine birlikte gelişim ve dönüşümün önemine dikkati çeken Dinçer, ilişkiyi kırılgan hâle getiren unsurları fark etmenin gerekliliği üzerinde durdu.
İki gün süren konferans oturumlarının ardından Uzman Psikolog Senem Eke tarafından düzenlenen “Psikodrama”, Dr. Psikolog Zeynep Maçkalı tarafından yürütülen “Sanat Terapisi”, Klinik Psikolog Yasemin Yağlıkçı tarafından gerçekleştirilen “Mindfullness” ve Doç. Dr. Itır Tarı Cömert’in yönettiği “Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi” atölyeleri ile 7. Psikoloji Günleri sona erdi.
7. Psikoloji Günleri’nin tamamını FSMVÜ YouTube hesabından izleyebilir, Psikoloji Kulübü’nün etkinliklerini @fsmvupsikoloji Instagram adresinden takip edebilirsiniz. Etkinlik fotoğrafları SKS sayfasından görüntüleyebilirsiniz.